Vatandaşlarla sık sık bir araya gelen İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, bugün Bayındırlık İş Merkezi’nde gerçekleştirilen kahvaltı organizasyonunda Ayazma Mahallesi sakinleri ile bir araya geldi. Burada vatandaşların istek ve taleplerini dinleyen Başkan Hürriyet, gerçekleştirilen çalışmalar ve hayata geçirilecek projelerle ilgili fikir alışverişinde bulundu. Kahvaltı organizasyonuna Hürriyet’in yanı sıra Başkan Yardımcısı Ünal Özmural, STK ve Esnaf Masası Koordinatörleri Birol Sağlam ve Eray Bodur, Muhtar Masası Koordinatörleri Turgay Oruç ve Ali Filiz, Ayazma Mahalle Muhtarı Fırat Çiçek, Tepeköy Mahalle Muhtarı Celalettin İçöz, Malta Mahallesi Muhtarı Bekir Boz, Gündoğdu Mahallesi Muhtarı Çetin Ersoy, birim müdürleri ve vatandaşlar katıldı. 


MUHTAR ÇİÇEK, “SAYGIM VE SEVGİM SONSUZ”
Kahvaltının ardından Başkan Hürriyet’e çiçek takdim eden ve söz alan ev sahibi Ayazma Mahalle Muhtarı Fırat Çiçek yaptığı konuşmada, “Bugün, hep birlikte Belediye Başkanımız ile bir araya gelerek kahvaltı yapalım istedik. Hiçbir siyasi parti mensubu ya da siyasi görüş gözetmeksizin her daim yanımızda olan ve desteklerini esirgemeyen Fatma Başkanımıza sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum. Konuşmam, siyasi algılanabilir ama ben siyaset üstü bakıyorum bu olaya. Genç olmamdan mı kaynaklı artık bilemiyorum ama ben, İzmit Belediye Başkanımızı çok seviyorum ve saygı duyuyorum. İkimizde de hizmet etme aşkı var. Her zaman yanımızda olduğu için tekrardan teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. 


HÜRRİYET, “SİZİNLE OLMAKTAN ÇOK MUTLUYUM”
Muhtar Çiçek’in ardından konuşan İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ise; “Ne güzel soframızı paylaştık, bu güzel sabahta sizlerle birlikte olmaktan biz de çok mutluyuz. Halkın arasında olmak benim için gerçekten en büyük keyif, en büyük haz. Özellikle bu koşuşturmacada insanların sıcaklığını hissetmek, güler yüzünü ve sevgisini görebilmek çok kıymetli. Mahallelerimizin ve burada yaşayan insanların talep ve dileklerini bu toplantılarda vatandaşımızdan duyabilmek ve tespitlerimizi birebir yerinde yapabilmek bizim için çok kıymetli. O yüzden ekibimle, olabildiğince sahaya çıkarak sokaklarda, mahallelerde ve köylerde olmaya çalışıyoruz. 


“FİKİR VE GÖRÜŞLERİNİZ ÇOK ÖNEMLİ”
Onun dışında tüm çalışmalarımızı ve projelerimizi bizzat ben giderek yerinde incelemeye gayret gösteriyorum. Zaman bulamadığımda ise ekip arkadaşlarım sürekli en güzeli ve en iyisi olsun diyerek çaba sarf ediyorlar. Çünkü bizim mantığımız şu; biz milletin parasını kullanıyoruz. Sizin paranızı size harcadığımız için en doğru şekilde harcanmasına, yanlış yatırımlarla heba olmamasına inanın özen gösteriyoruz ve çok titiz davranıyoruz. Elbette eksiklerimiz olabilir, hepimiz insanız. İşte bu toplantılarda bu eksiklerimizi gidermemiz için bize fırsat yaratıyor. Sizlerin fikir ve görüşleri, çalışmalarımızı olması gerektiği gibi tamamlamamıza yardımcı oluyor. 


“20 YILLIK EKSİKLİKLERİ VE YANLIŞLARI DÜZELTİYORUZ”
Ne yazık ki zor bir dönemde göreve geldik. Pandemi, ekonomik kriz ve üzerine mecliste çoğunluğumuzun olmaması birçok işimizi aksatıyor ya da engel oluyor. Ama şunu bilin ki, seçim döneminde de söylediğim gibi şikayet etmeden çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bu tür engeller, bazen daha fazla para harcamamıza ve işlerimizin uzamasına neden oluyor. Bazen sonuca ulaşabilmek için, istişare içerisinde olduğumuz kurumların ve bakanlıkların kapılarını aşındırmak ya da tabiri caizse kapılarında yatmak durumunda kalabiliyoruz. Bir yandan da kentte 20 yıldır yapılmayanları yapmaya ya da yanlış yapılanları düzeltmeye çalışıyoruz.


“DESTEK İSTEMİYORUZ, KÖSTEK OLMAYIN YETER”
Bunu da pandemi sebebiyle kaybolan 2 yılımıza rağmen 5 yıllık süre içerisinde hükümet ve Büyükşehir desteği almaksızın sadece ilçe belediyesinin kısıtlı kaynaklarıyla yapmaya çalışıyoruz. Biz her zaman şunu söylüyoruz; biz kendi imkanlarımız ile en iyisini yapmaya gayret ediyoruz. Destek de beklemiyoruz, yeter ki bize köstek olmasınlar. Biz, hizmetin siyaseti olmaz diyerek halka ve hizmete olan inancımızla yola çıktık. Sadece hizmet etmeye ama doğru hizmet etmeye çalışıyoruz.  Proje demek, sadece boş boş binalar yapıp müteahhitlere kazandırmak değildir. Proje demek, insanın hayatına dokunan şeyleri kazandırmak demektir. 


“BİZİM ÖNCELİĞİMİZ SİZSİNİZ”
Buna en yakın örnek sizin mahallenizde açtığımız aşevi. Göreve geldiğimizde düzenli yardım alabilen bin kişi iken şu anda 13 bin kişiye ulaştı. Bunu da çok daha ucuza yapıyoruz. Çünkü dışarıdan birilerini zengin etmek yerine kendi personellerimizle kendimiz yapıyoruz. Vefat ve farklı etkinliklerde kendi ürettiğimiz ürünlerle hizmet sunuyoruz. Yakında Malta Mahallesi’ne açılacak olan sosyal tesis gibi sizin paranızla size uygun hizmet sunmaya çalışacağız. Özel sektör vatandaştan önce kendi cebini düşünür. Kamu kurumları ise paradan önce kaliteli ve uygun hizmeti düşünür. İşte bizde bunlar için çabalıyoruz. 


“YAPTIĞIMIZ HİZMETLERDEN EMİNİZ”
Gerçekten çok zorlanıyoruz ama yılmadan, vazgeçmeden yolumuza devam ediyoruz. Çünkü haklı olduğumuzu biliyoruz. Haklı olduğumuz şeylerde de mücadeleden asla geri durmuyoruz. Alnımız açık bir şekilde sokakta, çarşıda, pazarda ailemizle gönül rahatlığı ile başımız dik gezebiliyoruz çünkü yaptığımız hizmetlerden eminiz. Daha yapacağımız çok şey var. Her geçen gün arttırarak yolumuza devam edeceğiz. Milletvekili iken vatandaşa daha çok vakit ayırdığım ile ilgili sitemler alıyorum. Sizlere hak veriyorum çünkü sizlere ayırmam gereken zamanı hizmetlerimizi hayata geçirebilmek adına kurumlara ve bakanlıklara ayırma, mücadele etme durumunda kalıyorum. 


“YUVAM’DAKİ YEŞİL ALANI RANTA KURBAN ETTİLER”
Size örnek vermem gerekirse, uzun zamandır Yuvam bölgesine sosyal anlamda ihtiyaçları karşılayabilecek bir alan yoktu. İki buçuk yıldır en ince ayrıntısına kadar santim santim çalıştığımız bir projemiz vardı. Bakanlığa ait küçük bir ormanlık alan gözüküyordu. Onu alarak oraya vatandaşımızın uygun ve kaliteli hizmet alabileceği bir mesire alanını hayata geçirecektik. Uzun uğraşlar sonucu bakanlığı ikna ettik. En son ihale günü geldiğinde güzel bir organizasyonla İzmit Belediyesini devre dışı bıraktılar. Birileri, siyasi entrikalarla o yeşil alanı ranta kurban etti. Sonrasında hafta boyunca sürekli bakanlığa git gel yaparak mesai harcadım. Bu sadece bir örnek.


“KAMU ARAZİSİNİN HER PARÇASINDA HAKKINIZ VAR”
Ne yazık ki bunun gibi bize zaman kaybettiren birçok durumla karşı karşıya kalıyoruz. Daha dün Cumhuriyet Parkı’nda olduğu gibi. Yıllardır anlatmaya çalışıyoruz, kamunun malı kamuda kalsın, neden özel sektör işletsin? Kamu arazisinin her parçasında her santiminde hakkınız var. Bırakın belediyeler işletsin, hem uygun hem de kaliteli hizmeti vatandaşlarla buluştursun. Elbette özel sektör de ekmek yiyecek ama oralara gidemeyen insanlara da alternatif alanlar yaratmak gerekiyor. Bizden önce özel sektör kullanırken ne tapu ne tahsis ne de Koruma Kurulu aklınıza gelmedi. Başka siyasi görüşten birisi belediyeyi kazanınca birden bire parkın tapusu aklınıza geldi ya da tahsisi vermeyiz denilmeye başlandı. 


“SİYASİ AYRIMCILIK BİZE ENGEL OLUYOR”
Bu siyasi ayrımcılık nedeniyle size sunmaya çalıştığımız hizmetin önüne geçen anlayışla mücadeleye daha çok zaman ayırmak durumunda kalıyoruz, daha çok uğraşmak zorunda kalıyoruz. Dolayısıyla sizinle eskisi gibi daha fazla zaman geçiremememin nedeni bu karşımıza çıkan engelleri aşmaya çalışmakla vaktimizi harcamamızdandır. Yine sizin için mücadelemiz. Kıt kaynakla çok iş yapmaya çalışıyoruz. Az parayla çok iş yapmaya çalışıyoruz. Bir konuda gururluyum; hakkıyla yapıyoruz, işimizi düzgün ve dürüst yapıyoruz. Bende bilirdim birilerine bir yerleri peşkeş çekmesini ama biz yapmadık. Biz hep halkı düşündük. 


“FOTOKOPİ MAKİNELERİ BİLE KİRALIKTI”
Yahya Kaptan’daki Gülümse Kafe’yi hepiniz biliyorsunuz. Göreve geldiğimizde oranın aylık kirası 4 Bin TL’ydi. Şu anda orasının günlük cirosu çok çok yüksek. Sizin paranız bu. Bu sayede hem ucuz hizmet sunuyoruz hem de dört çalışan varken bu sayı 85’e çıktı. Üzerine bu kazanımlarla yeni yeni yatırımlar yapıyoruz. Bakın araç satın aldık iki sene önce. Zorlaya zorlaya kavgayla 27 Milyon TL’ye aldığımız araçların değeri şu an 80 Milyon TL. Yani 80 Milyon TL’lik malınız var. Derdimiz rant olsaydı kiralar dururduk. Göreve geldiğimizde fotokopi makineleri bile kiralıktı. Bir kurumda fotokopi makinesi kiralık olur mu? Hepsini Devlet Malzeme Ofisi’nden satın aldık. Bunlar gibi birçok olumsuzlukla mücadele ettik ve etmeyi de sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından vatandaşlar söz alarak Hürriyet’e talep ve önerilerini sundu. Program, hatıra fotoğrafının çekilmesi ile son buldu.